Savaş Özbey
Dünyayı dolandıran Türk
Ekrem König (ya da asıl adıyla Ekrem Hamdi Bakan) ismini duymuş olabilirsiniz. 20. yüzyılın başında ve ortasında şeytana pabucunu ters giydirecek uluslararası dalavereler çeviren bu ilginç adamın hayatı Can Yayınları’dan roman olarak çıkıyor.
Okumak için sabırsızlanıyorum, isterseniz inanılmaz hayatından sizin de ağzınıza bir parmak bal çalayım:
Ekrem Hamdi Bakan, I. Dünya Savaşı’nda Alman ordusunda istihbarat çalışmaları yapıyor. Alman ordusundaki generallerle olan yakın ilişkileri ve Almanya’ya verdiği hizmetler sonucunda König (Kral) lakabını alıyor.
1936’da, İspanya iç savaşında büyük ihtiyaç duyulan bombardıman uçaklarını temin edip İspanyollara satmayı hedefleyen bir çete, König ile temasa geçiyor.
Uçakların Kanada’da üretilmesi planlanıyor.
König, dönemin Milli Savunma ve Dışişleri Bakanlığı evraklarının kopyalarını çıkarıp bakanların da sahte mühürlerini yaptırarak, Türkiye Cumhuriyeti adına Kanada’ya 50 adet bombardıman uçağı sipariş ediyor.
Uçaklar üretiliyor İspanya’ya gönderiliyor.
Gönderilen son parti uçakta ABD durumu inceleme altına alıyor.
Yolsuzluk, Türkiye’de de gündeme geliyor.
Milli Savunma Bakanı Kazım Özalp istifa etmek zorunda kalıyor.
König, Fransa’ya kaçıyor. 1943’te Naziler tarafından yakalanıyor. Yargılanıp dört yıl hapis cezası alıyor.
Kanunumuzda bir yanlışlık olmalı. Ben “nitelikli dolandırıcılık” diye asıl buna derim.
Yoksa Tosuncuk’un falan yaptığı bunun yanında “ahmak ıslatan”…
Peki König’in sosyetik sevgilisi Mefkure’nin bu işlerde payı var mıydı?
Karısı Sabahat onunla mahkeme sırasında tanışıp neden evlendi?
Bunların hepsini Ayşe Başçı’nın romanından öğreneceğiz.