Mihail Şişkin’in farklı zamanlarda yayımlanmış öykülerinden ve denemelerinden oluşan kitabı Mürekkep Lekesi üzerine Ayşe Başcı yazdı. “Şişkin’in edebiyatı; Dostoyevski’nin insan ruhuna daldıkça doğurduğu büyüleyici kasveti, Gogol’ün alaycılığını, Bulgakov’un hicvini, Tolstoy’un bilgeliğini, Puşkin’in romantizmini bir araya getiren bir mirasçı.”
“Edebî gelenek yaşayan bir varlıktır. Bir bitkidir. Gövdeden dallara su yürür. XIX. yüzyıl, Rus edebiyatının gövdesidir. Sonra dallanıp budaklanır. Her yeni yazar nesli sonbaharla birlikte dökülen yapraklardır. Bazı filizler kalınlaşıp dal olur. Pencere önü çiçeklerinin yapraklarından farklı olarak tutunacakları dallarını kendileri seçerler. Yukarılara tırmanan, ağacı gökyüzüyle kucaklaştıran o ana dalı bulmak mühimdir.” (s. 118)
Mihail Şişkin, Erdem Erinç’in mükemmel çevirisiyle Jaguar Kitap tarafından yayımlanan Mürekkep Lekesi kitabındaki “Duvara Kazınmış Kayığın İçinde” adlı denemesinde Rus edebiyatını, beraberinde de aslında her ülkenin/ulusun edebî geleneğini böyle tanımlıyor.