Ayşe Başcı, Mahir Ünsal Eriş’in çevirisiyle yeniden basılan Kurt Vonnegut Jr.’ın dördüncü romanı Kedi Beşiği üzerine yazdı. “Kedi Beşiği dinlerin, siyasetin, iktidarın, bilimin, ailenin ve insan tabiatının bir eleştirisi.“
Bugünün çocukları ip oyunlarını biliyor mu emin değilim. Nesilleri bıçakla kesilmiş gibi birbirinden ayıran kuramlara göre bir X Kuşağı mensubu olarak bu oyunları babaannemden öğrenmiştim. İp oyunu derken şunu kastediyorum: Uzunca bir ip alınır, iki ucu birbirine bağlanarak kapalı bir çembere dönüştürülür. İki elinizi başparmaklarınız dışarıda kalacak şekilde bu çembere geçirip iyice gerer, ellerinizi bilekten çevirerek ipi birer tur elinize dolarsınız ve oyun başlar. Bundan sonra ister sağ elinizin orta parmağını sol elinizdeki halkaya geçirir ister başka numaralar yapar, bir şekil ortaya çıkarırsınız. Sıra karşıdaki oyuncuya geçer. İpleri tutup içten dışa, dıştan içe, önden arkaya, akla hayale gelmeyecek şekillerde çevirerek sizin oluşturduğunuz şekli bozar ve ipi kendi eline geçirerek yeni bir şekil üretir. Ve sıra yine size gelir… Bir olasılıklar oyunudur bu. Ve oluşan şekillerin isimleri vardır ama bu isimlerin anlamlı olması gerekmez. Mesela “kedi beşiği”. Neden?